Hand in Hand, Foto: pixabay.com

Sosyal Devlet 

Siyasi konuşmalarda veyahut medyada sürekli sosyal adalet söz konusudur. Sosyal adalet anlayışı şahıstan şahısa değişmektedir.  

Devlet amaçlı olan sosyal devlet kavramı 

Bu şekil devlet kavramı fırsat eşitliliği, nispeten rahat bir hayat sağlamak için gerekli asgari şartlara ulaşamayan kişiler için kamu mesuliyeti prensiplerine dayanarak, toplumun sosyal gerginliklerin olmadığı barışsal bir ortamda yaşamasını emniyet altına almaktadır.  

Devlet sosyal sisteminin içeriği ve amacının temeli sosyal adalet Anayasa ve genel kanun kapsamında bir içeriktir. Sosyal adelet sadece demokratik bir sistem alanında, demokratik seçimler sayesinde seçilen meclisin ve kanunların çapında amacına ulaşabilmektedir. Anayasa kanunlarının geçerliliğini kontrol eden Anayasa Kanunları Mahkemesi kendi değer profilini hiçbir zaman yasa koyucu meclisin üstünde tutmamaktadır.  

Sosyal adeleti kurabilmek Avusturya Cumhuriyet’inin Anayasa emellerinin amacı değildir. Avusturya Anayasa’sı içeriğinde Avusturya Cumhuriyet’inin sosyal devlet olduğu yazılı değildir. Dünyanın farklı devletlerinin Anayasasında sosyal devletin anlamı yazılı ve çizilidir.  

Sosyal alanda devletin katkısı nedir? 

Fakat yine de Avusturya Anayasası’na baktığımızda Avusturya Cumhuriyeti sosyal alanda aktif bir devlettir. Avusturya toplumunun 90% ı SSK’ya bağlıdır ve hastalık, kaza ve yaşlılık olsun önemli bir devletsel koruması altındadır.  

Devletin sosyal sigorta sistemi geniş kapsamlı bir sigortadır ve sigorta yanısıra sosyal güvenlilik ön plandadır: mesela hiçbir geliri olmayan ve devlet tarafından hiçbir aidat almayan bir şahsın geçimini sağlaması için sosyal sigorta bu kişiye bir katkıda bulunur. Bu katkı nasıl bir katkıdır? Bu katki maddi destek yada erzak yardımı olabilir. Devlet her kanuni alanda sosyal adeleti sağlayacak kanunlar çıkarma çabasındadır. Bu kanunlar sayesinde kaza geçiren, yaşlı olan, hasta ve fakir tüm şahıslar devlet tarafından maddi ve manevi destek hak etmektedirler.    

Temel haklar ve sosyal devlet 

Avusturya Anayasa‘sında temel sosyal haklar bulunmamaktadır. Temel sosyal hak denildiğinde akla ilk gelen mal, mülk ve iş hakkıdır. Bu hakların temel sosyal hak olarak kavranması uzun süre söz konusu olmuştur, fakat şimdiye kadar Anayasa kapsamında gerçekleşmemiştir. Bu nevi temel sosyal hakların devlet tarafından finanse edilmesi imkansızdır.  

Bu tarz sosyal hakların Anayasa Mahkemesi tarafından kontrol edilip edilmemesi söz konusudur. Sosyal hakların yargılanıp yargılanmaması söz konusudur bu anlamda. Avusturya temel hukuk kanunlarında belirli hukuki iddiaları güven altına alan temel haklar bulunmaktadır: Anayasa Mahkemesi mülkiyet temel hakkı içeriğinde devlete karşı belirli iddaların varlığını güvence altına almaktadır: mesela pek çok yasal sosyal güvenlik yardımında durum böyledir. Soysal yardımların veyahut iddiaların azaltılması, mülkün temel hakkı üzerinde bir etki yaratır. İkinci bir emniyet mekanizması anayasal eşitlik ilkesinde bulunmaktadır. Kanunlar bireyler arasında herhangi bir eşitsiz muameleye yol açmamalıdır. Böyle bir temel hak bir nevi adli hak pozisyonlarını korumaktadır ve güven korumasını sağlamaktadır. Bu temel hak devletin fiilen şekillendirilmesini gerektirir ve belirli insan grubunu dışlanmaktan korur. Bu bakımdan Avusturya temel hukuk düzeni de çok önemli refah devleti unsurlarını içermektedir. 

Bağ ve kontrol 

Devlet yardımı sadece yasalarda geçerli olan haklar için verilir ve bu tarz kanuna bağlılık sadece idari alanda geçerlidir. Devlet belirli hususlarda başka imkanlar sayesinde vatandaşları gibi eşittir, yani buna özel sektör idare yönetimi diyebiliriz. Bundan dolayı devlet sözleşmelere imza atabilir. Bu tür sözleşmeler sayesinde devlete özel sektörde sosyal hak değeri olan sübvansiyonlar verebilmektedir. Ve bunun sayesinde devlet özel hukuk kapsamında belirli imkanlar sayesinde sosyal güvenlik sağlamaktadır. Fakat şunun altını çizmeliyiz ki: devlet bu tarz durumlarda yarattığı yasalara bağlılık beklemektedir ve bu sebepten dolayı hiç kimse bu tür avantajlara zorunlulukla hak kazanamaz. Özel hak hukukunda da devlet anayasa kanununa bağlıdır. Devletin temel hak kurumu mahkemeler tarafından da kontrol edilen geniş ve etkili bir koruma sağlamaktadır.